Grafik tasarım konusunda teorik temel bilgilerin bir özetini, bu yazımızda okuyabilirsiniz.

Grafik, görüntünün bir yüzey üzerinde temsil edilişidir. Bir grafik genellikle; Yazı (tekst), illüstrasyon, renklerden oluşur. Grafik diye tanımlayabileceğimiz bazı örnekler vardır. Bunlar; haritalar, diyagramlar, fotoğraflar, çizimler ve diğer resimlerdir.

Bir tasarım kendi içinde bir yapıya ve bu yapının arkasında ise bir planlamaya sahip olmalıdır. Bu nedenle bir tasarlama eylemi, oluşturulacak yapının organizasyonu ile ilgili her türlü faaliyeti içine almaktadır. Uygulamalı tasarım dallarını üç ana başlıkta toplamak mümkündür: Endüstri Tasarımı, Çevre Tasarımı ve Grafik Tasarım.

Grafik tasarım, görsel bir iletişim sanatıdır. Birinci işlevi de, bir mesaj iletmek ya da bir ürün ve ya hizmeti tanıtmaktır. Tasarım, bir problemin çözümü demektir. Bir grafik tasarım problemi daima iletişim ile ilgilidir. Grafik tasarımcı genel olarak okunan ve izlenen görüntülerin tasarımından sorumludur.

Tasarımcı; güncel bir bilgiyi, çağdaş bir beğeni anlayışı içinde ve yine çağdaş araç ve malzemelerle sunmak zorundadır. Bu nedenle de yeni eğilimleri, teknolojik buluşları ve yaşadığı dönem içinde tartışılan sanatsal, felsefi, politik, sosyolojik vb. sorunları yakından izlemelidir.

Herhangi bir ürünün, hizmetin ya da fikrin belirli bir ücret karşılığında hedef kitleye ulaştırılmasına yönelik tüm faaliyetlere reklam denir.
Bir ürün ya da hizmetin tanıtımında kullanılan görsel – işitsel iletişim araçlarının tümüne medya adı verilir. Reklam veren, hedef kitleye ulaşmak için; gazete, radyo, televizyon, sinema, dergi, kitap, afiş, billboard (ilan tahtası), broşür, katalog ve tabi ki bilgisayar ve internet teknolojisinden yararlanır.

En basit haliyle bir reklamın temel amacı; ürün ve ya hizmetlerin satışını etkilemektir. Aynı zamanda her reklam, beş amaca daha hizmet eder.

1. Dikkat Çekme!
2. İlgi Uyandırma!
3. İstek Yaratma!
4. Güdüleme (motive etme) ve İkna etme!
5. Ürün ya da hizmetin nasıl ve nereden temin edilebileceği ile ilgili bilgi verme.


Amblemler: Ürün ya da hizmet üreten kuruluşlara kimlik kazandıran sözcük özelliği göstermeyen; soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle oluşturulan simgelerdir.
Logo (Logotype); iki ya da daha fazla tipografik karakterin sözcük halinde okunacak şekilde bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve bir ürün, kuruluş ya hizmeti tanıtan marka ya da amblem özelliği taşıyan simgelerdir.


İnsanoğlunun en büyük ışık kaynağı güneştir. Işık, güneş sayesinde vardır. Bununla paralel olarak da renkler meydana gelir. 

Cisimlerin üzerine düşen ışığın göz tarafından algılanmasına görme denir. Kısaca renk; bir ışık kütlesinin bir cisim üzerine yansıtılması sonucunda cisim tarafından ışığın belli bir kısmının emilmesi, belli bir kısmının ise yansıması sonucu gözümüzde oluşan (görme duygusuna) duygudur.

Ana Renkler: Oluşumda öncelikle olan ve sonucu belirleyen renklerdir. (KIRMIZI, SARI, MAVi)
Ara Renkler: Ana Renklerin karıştırılması sonucunda elde edilen renklerdir.

Beyazın ışık konusunda verdiği tepkime hepsini yansıtmasıdır. Bu teoride bu şekilde görünse de aslında doğada ki en beyaz bile gelen ışığın %89’unu absorbe eder, %11’ini ise yansıtır. Ancak beyazın yansıtmış olduğu bu %11’lik oran maalesef yeterli bir yansıtma olarak görülmemektedir.

- Bize geri dönen yansıma oranı yeterli olmadığı için,
- Işık kaynağımız ne olursa olsun, ışık kaynağının rengine dönüştüğü için,
- Beyaz ile ilgili yorum yapamadığımız için,
- Yani renk tarifine uymadığı için beyazı renk olarak kabul etmeyiz…

Beyaz için nasıl gelen ışığın hepsini yansıttığı düşünülmekte ise siyah içinde gelen ışığın hepsini emdiği söylenmektedir. Aslında hayır! Nasıl beyaz bile gelen ışığın belli bir kısmını emiyor, belli bir kısmını yansıtıyor ise bu siyahta da böyledir. Buna göre en siyah noktanın bile gelen ışığın %2’sini geri yansıttığını biliyoruz. Buna rağmen yorum yapabileceğimiz bir oranda yansıtma olmadığı için ve renk tarifine uymadığı için siyahı renk olarak kabul etmeyiz.

Temel olarak iki çeşit görüntüleme modeli vardır! Bunlardan birincisi RGB (RED, GREEN, BLUE)
RGB’nin karışımından beyaz elde ederiz. Ancak biz RGB’yi baskısını gerçekleştireceğimiz işler için kullanmayız. Zira RGB modeli insan gözünü taklit eden dijital ünitelerde yani; tarayıcılar, kameralar ve monitörlerde (internet vb.) kullanılır.


Ancak yaptığımız işler yazıcı ve baskı makineleri gibi ünitelerde basılacak ise biz CMY – K modelini kullanmak zorundayız. CMY’nin yüzdelik bakımdan tam karışımı bize kahverengi tarzında bir renk veriyor. Bu nedenle baskı dünyasında ekstra olarak “K” (yani KEY, yani Kontrast ) adlı bir mürekkep daha kullanılıyor ve tam siyah elde edilmiş olunuyor. En basit ifade ile RGB ışığın, CMYK ise yansımanın rengidir. RGB’de ışık kaynağının farklı dalga boyları renkleri oluşturuyor. Buna en iyi örnek; monitörler vb. CMYK’da ise ışığın bize yansıttığı boyar maddenin yani mürekkebin oluşturduğu renk bütünüdür.